DİYARBAKIR’IN COĞRAFİ YAPISI
Diyarbakır ilinin büyük bölümü Dicle havzasında
yer alır.İlin batısındaki Çüngüş ve Çermik ilçeleri ise Fırat
havzasındadır.
Arabistan-Suriye
kıta çekirdeğinin kuzey kesimi, Yukarı Mezopotamya'nın Diyarbakır
havzasını oluşturur. Bu kıta çekirdeği, kristalin kayalardan bir yapı
gösteren sağlam bir platformdur.Prekambrien, temel arazi olduğu için kıvrılamamışır.
Fakat yer yer kırılmıştır. Daha sonraki Jeolojik çağlar boyunca
deniz ilerlemesi boyuncasular altında kalmış; tortulanma alanı
durumunu kazanmış ve deniz istilasından sonra bu tabakalar tortul
alanları meydana getirmişlerdir. Tektonik hareketler sonucu yatay duruşlu
tabakalar, yer yer eğilip bükülmüşler ve kıvrımlı özellikler
kazanmışlardır.
Karacadağın en yüksek
doruğu 1957 m. Yükseklik gösteren Kollubaba tepesidir. Çevresine
göre daha çok kar alan bu yüksek alan, bazı akarsularında
kaynak ve beslenme yöredir. Örneğin, Dicleye ulaşan Deve geçidi
Suyu, kaynağını Karacadağdan alır.
|
Güneydoğu Torosların bir
kesimini oluşturan Maden dağları 2230 m. Gibi doruklara sahiptir. Bunların
doğuya doğru uzantılarına İnceburun dağları adı verilir. Lice-Kulp
çizgisinin kuzeyindeki dağların dorukları 2900 m. yi geçer (Ömer
tepesi, Tosun tepesi). Muş’un güneyindeki dağlarının çok yeri sarp
ve yalçındır.
Lice-Hazro-silvan
arasında da dağlık alanlar dikkati çeker. Burada Yumru dağı belirgin
bir yükselti olarak görülür.
İlin güney
kesiminde Mardin eşiği-basamağının kuzey etekleri yer almaktadır. Bu yöre
vadilerle yarılmış olmakla birlikte düz alanların geniş yer tuttuğu
hafif dalgalı, tepelik bir kesimdir
Böylece Diyarbakır
ilinin ana yer şekil özellikleri ortaya çıkmaktadır. Burası, çevrede
dağların ve tepelik alanların yer tuttuğu, ortası çukurlaşmış bir
tekne özelliği gösterir ve coğrafyada tanımı yapılan “ Plato “
kavramına uyar
DEPREM ÖZELLİKLERİ (Sismoloji)
Diyarbakır şehrinin kurulduğu zemin Tersiyer dönemine ait kara renkli,
çatlak bazatlardan bir yapıya sahiptir. Karacadağ’dan akan bu bazalt örtüsünün
kalınlığı,0-40 m. arasında altında değişir.Bazaltların 300-400 m.
kalınlıkta kil kum ve çakıl tortularından oluşmuş bir seri yer alır.
Bazaltların üzerinde 0-3 m. arasında değişen kalınlıkta toprak örtüsü
vardır. Dicle vadisinde kil, kum, çakıl ve lığlardanoluşmuş genç
Kuvaterner alivyonları yer alır.
Diyarbakır 4. Derecede tehlikeli deprem kuşağındadır. Şanlıurfa-Fırat-Dicle
deprem bölgelerinin etki alanındadır. Şehrin zemini deprem bakımından
sağlamdır. Deprem, tarihi eserlere hiç zarar vermemiştir. Bugüne kadar
kaydedilen en önemli deprem 1934 yılının Kasım ayının 27’sinde olan
14 yapının hasar gördüğü 100’den çok insanın hayatını kaybettiği
yer sarsıntısıdır.
EĞİL : 4. Derece depremlerin olduğu bölgede yer alır.
ÇÜNGÜŞ
: 3. Derece tehlikeli deprem kuşağındandır. Ergani-Çermik kırık
sistemi ile Hazar Gölü kırık sistemi arasındadır.
ÇERMİK : 3. Derece tehlikeli deprem kuşağındadır.Bir
fay (kırık) hattı üzerinde yer alır.Dolgu-tortul alanlarda hasar oluşur.
ERGANİ : 3. Derece tehlikeli deprem bölgesindedir. 1950ve 1971
depremleri etkili olmuştur
DİCLE : 3. Derecede tehlikeli deprem kuşağında yer almakla
birlikte hasar yapıcı bir yer sarsıntısı kaydedilmemiştir.
HANİ : 3. Derecede tehlikeli deprem kuşağındadır. Muş- Van bölgesi
depremler Hani yöresini de etkilemiştir. Kireçtaşı arazideki evler sarsıntılardan
az zarar gördüğü halde, alüvyal dolgu üzerindeki evlerde hasar meydana
gelmiştir. 1975 yılında üç ayrı deprem Hani ve çevresine az-çok
zarar vermiştir.
LİCE : 3. Derecede tehlikeli deprem kuşağındadır. Sık sık
sarsılan bir hat (kırık çizgisi) Lice’den geçer . Bingöl ve Muş bölgesi
depremleri de Lice yöresinide etkiler.1938, 1955, 1965 depremlerinden sonra
1975 yılı Eylül ayının 6’ sında olan deprem büyük hasae yapmış
ve insan kaybı çok olmuştur.
KULP :
3. Derecede tehlikeli deprem kuşağındadır. Dolgu zeminde yapılan
evlersarsıntıdan hasar görmektedir.
HAZRO :
3. Derecede tehlikeli deprem kuşağındadır.Ancak, yıkıcı bir deprem
kayda alınmamıştır. 1975 Lice depreminde biraz hasar görmüştür.
Kuzeydeki deprem merkezleride etkilenmektedir.
SİLVAN
: 3. Derecede tehlikeli deprem kuşağındadır. Çevredeki deprem
merkezinden etkilenir.
BİSMİL :4. Derecede tehlikeli deprem kuşağındadır.Çevredeki
merkezlerinin etkisi altında kalır. Zaman zaman sarsılır. Fakat zarar görmez.
1960 yılında bir deprem kaydedilmiştir.
ÇINAR
:
4. Derecede tehlikeli deprem kuşağındadır. Çevredeki diğer deprem
merkezlerinin etkisinde kalır. Bugüne kadar dikkate değer bir yer sarsıntısı
kaydedilmemiştir.
İKLİM
ÖZELLİKLERİ
Kuzey Mezopotamya karasal-kontiental iklimine “Sübtropik yayla iklimi “
de diyebiliriz. İlin ikliminde karasal özellikler, Akdeniz Bölgesine özgü
değerler ağır basar. Örneğin sıcak ve kurak bir yaz mevsimi, Doğu
Anadolu’daki kadar sert ve soğuk geçmeyen bir kış mevsimi Diyarbakır
Havzası ikliminin “kısmen bozulmuş, karasal özellikleri biraz değişmiş
bir Akdeniz İklimi “ değerlendirmesini yapmamızı sağlar.
-
BASINÇ DURUMU: Yıllık
ortalama aktüel basınç değeri 936 mb. dır. Kış aylarında basınç
değerlerinde bir artma; İlkbahar ve yaz mevsiminde ise düşme görülür.
Bunun açıklanmasını şöyle yapabiliriz:Kışın karalar denizlere
oranla daha soğuktur. Yazın fazla sıcak, kışın ise
-
RÜZGARLAR: Ortalama
aylık rüzgar hızı saniyede 2.6 m.’dir. Rüzgarın en suratli estiği
aylar Temmuz ve Ağustos olarak belirlenmiştir. Fakat Şubat ayında
esen güney rüzgarlarının sürati saniyede 33.8 m. yi bulmuştur.
Diyarbakır’da egemen rüzgar
kuzeybatı (karayel ) yönlüdür. Yaz mevsiminde, bölgenin bozkur
bitkileri kurulduğundan ve nadasa bırakılmış tarlalarda yüzey kuru
olduğundan, esen rüzgarlar bol miktardatoz taşırlar. Rüzgarın tozunu
süzecek süzgeç görevi yapacak ormanlar bulunmadığından Diyarbakır
ve diğer yerleşim birimlerinin havası saydam ve duru olmaz.
-
SICAKLIK: Güneydoğu
Toros Dağları bir duvar gibi kuzeydoğu
rüzgarlarını keserek yukarı
Mezopotamya’ya geçmesini önler. Soğuk ve serin hava kütlelerinin
Diyarbakır havzasını geçmemesi nedeni ile kış mevsimi Doğu Anadolu
yüksek yaylaların olduğu gibi soğuk geçmez.Sıcaklığın -24 C olduğu
görülmüştür. Fakat ortalama düşük sıcaklık 8.7 C dir.
Kış mevsiminden yaza geçiş birdenbire
olur.İlkbahar belirsizdir ve sıcaklar birden artar.Ortalama 4 ay
insanlar bunalır. Özellikle Temmuz ve Ağustos ayları çok sıcaktır.Termometrenin
46 C yi gösterdiği olur. Fakat ortalama yüksek sıcaklık 22.5 C dir.
Açık günler bakımından
da Diyarbakır yüksek değerler sunar. Ağustos ayında açık gün sayısı
25’i geçer.Mart ayında ise 5’tir. Diyarbakır’da ortalama olarak yılın
154 günü bulutlu geçer. Gökyüzünün kapalı olduğu gün sayısı
ise 68 gün olarak belirlenmiştir.
Diyarbakır havzasında,
Mayıs ayında başlayan kuraklık Ekim ve hatta Kasım aylarına kadar sürer.
-
NEM: Diyarbakır’da
ortalama nisbi nem ortalaması %53’tür.
Yaz mevsimi çok sıcak
olduğu halde nem azlığı havayı bunaltıcı olmaktan çıkartır.
Diyarbakır’ın 45 C lik sıcaklığına dayanılır; çünkü aşırı
nem yoktur.Hava kurudur. Fakat GAP projesi kapsamında yapılan sulama
kanalları ve yapay göletler nemi hissedilir şekilde arttırmış ve sıcaklık
bunaltıcı olamaya başlamıştır.
-
YAĞIŞLAR: Diyarbakır
havzası çanak şeklindedir. Yağmur şeklindeki yağışlar kışın
ve ilkbaharda düşmektedir. Diyarbakır ve çevresi, Akdeniz ikliminden
etkilenerek kış yağmurlarının etkisi altındadır. Diyarbakır’da
yıllık yağış ortalaması 496 mm dir. Yaz ve sonbahar Diyarbakır
havzasında yağışsız geçer. Çünkü bu mevsimlerde bölge
tropikal-kırsal kütlelerin egemenliğine girmiş olur.
Diyarbakır dolaylarında kış aylarında kar yağışı olağandır.Yılda
ortalama 7 gün kar yağışı geçmektedir. Yağmur olarak başlayan yağışın
kara dönüşme ihtimali de vardır. Genelde kar kasım ayında yağmaya başlar.
Diyarbakır’da karla örtülü günler ortalama 13’tür.
|
|
|
sagmenupsd
|