Kuyumculuk Sanatı
Diyarbakir’in en önemli sanatlarindan birisi kuşkusuz kuyumculuktur. Hala eski tip
törelerini sürdüren ailelerden işlenmis ayna, gülabdan, nalin ve ziynet takılarını
korumak için Pestahtah” adi verilen gümüs işlemeli sandıklar bulunmaktadır.
Kuyumculuk sanatının en büyük ismi 940’ta doğan Ahmet
Çelebi’dir. Bu dönemlerde Ahmet Çelebi’nin gerçekleştirdiği altın, gümüş, ve
mücevherata ilişkin ürünler büyük ilgi görüyordu. Grift elmaslarla büyük boyutlu
olarak yaptiğı “Ay”,”Gün” çalismalari günesle etkilesime
girdiginde, meydana
gelen isik kümeleri günesin parlakligini son derece etkileyici bir sekilde yeniden
üretir, izleyenleri büyülerdi.
675 yilinda
Diyarbakir valiligine atanan Hasan Pasa, kuyumculugun yöredeki potansiyelini görünce
“Kuyumcular Çarsisi”nin insasina baslama emrini vermistir. Kuyumcular Çarsisi’na
Ulu Cami’ye dogru bir kol atarak Ketenciler Çarsisini da ilave ettirmistir. Ahmet
Çelebi ve ögrencilerinin ürettigi brosar, gerdanliklar, kiliçlar, hançerleri
mücevherler bu Ketenciler Çarsisi’nda satilirdi.
|
Hasan Pasa ayrica bu çarsinin kuzey tarafina kendi adiyla anilan bir hamam yaptirmisti.
Mücevherlerin bulundugu çarsilar arasina kapilar yaptirmisti. Her yerden gelen
tüccarlar bu kapilar araciligi ile ellerindeki ham taslari kuyumculara satar, yerlerine
islenmis mücevherat satin alirlardi. Her tarafi kursunla donatilmis bu kapilar aksamlari
kapatilarak çarsi korumaya alinirdi.
1978'de kente sayili zenginlerden Özdemiroglu Osmanli Pasa Vali yayin
edilmisti.
Osman Pasa'nin da
gayretleriyle büyük maddi külfetlere girilerek yedi yilsda tamamlanan çarsinin açilis
konusmasinda Ahmet Çelebi'yi "Kuyumcular Reisligi"ne getirmistir.
Olgunluk
döneminde Ahmet Çelebi tüm ögrencilerini yanina alarak on yil sürecek iki essiz
düzenleme gerçeklestirecekti. Bu bahçe betimlemelerinde yapraklarin damarlarina
,yemislerin kabuklarina ve içlerine çok güçlü bir ifade gücüyle degerli taslar
yerlestirmisti. Bir yil sonra Bagdat'a götürülen bu çalisma görenleri hayrete
düsürmüstü.
Mevlana
Celalettin Rumi'nin türbesindeki gümüsten yapilmis ikinci kapida tüm isçiligi ile
Ahmet Çelebi'ye aittir.
1010 yilinda
yitirilen Ahmet Çelebi'nin sanatini,ögrencileri uzun yillar yasatmaya çalismistir.
Günümüzde
kuyumculuk Diyarbakir'in en önemli sektörlerimizden biridir. Ancak altin isçiligi yapan
atölyeler eskiye nazaran parmakla sayilacak kadar az sayidadir. Su anda bu meslegi
yürüten Hüseyin Acemoglu'nun ögrencisi Celil Sengül Usta yalnizca
Diyarbakir'a özgü olan bu hasir isletmeciligini yapan tek ustadir. Celil Sengül'ün
anlattiklarina göre kuyumculuk sanatina emegi geçen birkaç sanatçi söyle
siralanabilir:
Abdülçelik Sengül,Ibrahim Özçelik,Hüseyin
Acemogullari ve Abdulgafur Can. Geçmiste
Ermeniler'in,Süryaniler'inde
katkilariyla kuyumculukta büyük söz sahibi olan Diyarbakir
Altin ustalarinin,az sayida da olsa hala izlerini sürdüren o
büyük atelyeler sanki bizleri
geçmise baglayan birer köprü gibidirler.
|
BAKIRCILIK
Insanoglunun madeni islemeyi ögrenmesi
,insanlik tarihinin en büyük çalismalarindan
biri olmustur. Gerçek madencilik ,madenin isiyla olan iliskisinin kesfi ile baslamistir.
Arastirmalardan yöntemin ilk kez Anadolu'da gerçeklestirildigi
anlasilmaktadir.
BAKIR KAP YAPIM TEKNİKLERİ:
Dövme ,döküm.sivama, preste basma olmak üzere dört bölüme ayrilmistir. Kaplarin üzerleri
kazima kabartma, zimba teknikleri kullanilarak da çesitli süslemelerle islenmistir. Bu
teknikteki süslemelerin araciligi ile güldanlik, ibrik, günlük yasamda ve dügünlerde
kullanilan degisik amaçli kaplar, siniler, kaplar, sürahiler, serbetlikler, bardak gibi
birçok esyanin yapimina gidilmistir.
Büyük bir
incelik ve ustalikla islenen bakir isçiligi babadan ogula ve ustadan çirak iliskisi
içinde ögrenilir ve bir sonraki kusaga aktarilir. 75 sene öncesinde yasayan bakirci
ustalarinin en ünlülerinden olan Diyarbakir’li Haci Abdulkadir, Sait Usta, Sehmus Usta
gibi isimler günümüzde de anilmaktadir.
Çok katmanli kültürlerin bir arada yasadigi bugün ise yasamaya çalistigi
Diyarbakir’da Ermeni ve Süryanilerin yasadiklarini ve Diyarbakir el sanatlarinin nerede
ise tamamini olusturdugunu görüyoruz. Günümüzde az sayida kalmis bakir ustalari bu
sanati davam ettirebilmek için direnmeye çalisiyorlarsa da hem bu sanatin ögreniminin
zor olusu hem de Pazar payinin kisitligi nedeni ile mevcut ustalar dar bir alana
sikismistir.
|
|
|
|
sagmenupsd
|